Yeniçağa Tarihi
Yeniçaga ilçesinin tarihçesi, ilçeye bagli Eskiçaga Köyü'ne dayanmaktadir.
Eskiçaga, Zonguldak yolu üzerinde, ilçe merkezine 8 km . uzaklikta olup, Yedi asir önce “Çaga” ismiyle kurulmus, üç tepe arasinda kalan bir vadiye yerlesmistir.
1402 yilinda Yildirim Beyazit Han Ankara Savasi'na giderken ordularinin toplanma bölgesi olarak burayi seçmistir; bir süre kalmis ve bulundugu süre içinde buraya bir hamam, bir çamasirhane ve bir camii insa etmistir.
“ÇAGA” büyük bir yerlesim merkezi iken 1904 yilinda çikan büyük bir yangin felaketi neticesi halkin bir kismi bu gün Yeniçaga denen bölgeye göç etmislerdir. Bu göç olayi Sultan Resat zamaninda oldugu için buraya “Resadiye” adi verilmistir.
1934 yilinda ise Atatürk Bolu'ya giderken Resadiye'de mola vermis ve yöre halkinin Çaga'dan geldigini ögrenince de,”ÇAGA” ya Eskiçaga, Resadiye'ye de “Yeniçaga” denilmesini istemistir. O günden bu güne kadar ilçenin ismi “Yeniçaga” olarak kalmistir .
1944 yilinda Eskiçaga' da meydana gelen büyük deprem sonrasi, Eskiçaga halkinin %80'i Yeniçaga' ya göç etmis. 1936 yilindan 1990 yilina kadar nahiye olan Yeniçaga, 1962 yilinda Belediye teskilatina kavusmustur.
Büyük bir hizla gelisen Yeniçaga nahiyesi, 20 Mayis 1990 tarih ve 20553 sayili Resmi Gazete'de yayinlanarak yürürlügü giren 3644 sayili kanunla Ilçe olmustur.
5 Agustos 1991 tarihinde Ilçe Kaymakami göreve baslamis ve 5 Eylül 1991 günü Ilçe Teskilati resmen faaliyete geçmistir.
OSMANLI IMPARATORLUGU DÖNEMI (1299-1922)
Osmanli Devleti, Bizans sinirinda bir uç beyligi olarak kuruldu. Beyligin kurucusu olan Osman Bey (1258-1326) Oguz Türklerinin Kayi boyundan Ertugrul Bey'in oglu idi. Çaga'da Türkler yerlestiginde Selçuklulara bagli idiler. Ardindan Mogollarin idaresine girdiler. Bu dönem Beylikler Dönemi olarak bilinir. Anadolu'da Mogol tehlikesi geçmeye basladiginda, Bilecik-Sögüt'te kurulan Osmanli Beyligi güçlenmeye ve çevresindeki topraklara hakim olmaya basladi. Bolu'nun da bu dönemde Konuralp tarafindan 1317-1325 tarihleri arasinda alindigi saniliyor. Bolu'nun dogusundaki yerlerde Konur Alp, Sahin Bey, Hizir Bey, Eflagan Bey tarafindan Türk hakimiyetine sokulmustur.
EVLIYA ÇELEBI
Osmanli Imp.lugu döneminde Çaga ile ilgili en genis bilgiyi Evliya Çelebi'den aliyoruz. Evliya Çelebi 1647 yilinda Defterdarzade Mehmet Pasa ile Erzurum seyahatine giderken Çaga hakkinda önemli bilgiler verir. Çelebi Çaga için söyle der:
“1057 senesinde Defterderzade Mehmet Pasa ile Erzurum seyahatine giderken ta Tosya'ya varincaya kadar köy ve kasabalar mufassal yazilmistir. Buradan Çaga Kasabasina geldik.
Çaga Kasabasi; yüz elli akçelik kazadir. Kethüda yeri (Devlet adamlarinin ve varlikli kimselerin islerini gören kimse) yeniçeri serdari, subasisi (sehirde inzibat amiri) vardir. Gayet mamur, bagli bahçeli köyleri vardir. Kasabasinda camii, han ve hamami, mescitleri, küçük çarsisi vardir. Çaga sehri yayi derler bir çesit yayi olur ki kara ve denizde seyahat eden kimseler kullanirlar, asla baslari bir tarafa yalkimaz ve baslari birbirine kavusmaz. Acarlizilisi yani halisi, yer otu olur. Ahalisi Tüktür.
Çaga Gölü, dört tarafi 47 pare mamur köylerle müzeyyen bir göldür. Etrafi 11 mildir. Içinde adasi yoktur. Derinligi 20 kulaçtir. Suyu tatli oldugundan ahalisi kenarinda sabun sürmeden bir gömlegi beyaz gülpenbe gibi yaparlar. Yedi çesit baligi olur ki her biri beser onar okka turna, kazayan, yilar, alabaligin çesidi olur ki asla balik kokusu yoktur. Agirlik, hararet, kuruluk vermez. Bu baliklarin eti gayet kuvvet vericidir. Çünkü bu gölde hasil olan (yel otu) kökünü yerler. Cenab-i Bari bu gölde o kadar yel kökü halk eylemistir ki bütün Çaga ahalisi mevsiminde bunlari suda toplayarak iplere dizerler. Baskaca bezirganlari vardir. Bütün sehirlere yük yük götürüp ticaret ederler. Gayet faydalidir. Bir adamin midesi gaz yapsa, hazimsizliga tutulsa yemekten evvel bu kökten bir miktari kullanirsa mide ve karninda asla gaz komayip yemege istaha verir ve göz kuvvetini ziyade eder. Gerçe Osmanli ülkesinde Azak ve Kanije yel otlari meshurdur ama hiçbirisi bunu tutmaz. Buradan Murtaza Pasa Efendimiz hakiri hediye ile Kastamonu'da Saban Efendi halifesi Ismail Efendi adli azize gönderdi.”
Kaynak: yenicaga.gov.tr
Coğrafi Yapı
Yeniçaga, Bati Karadeniz Bölgesi'nde bulunan Bolu iline bagli olup, Bolu merkezine 39 km . uzaklikta bir ilçedir. Ilçemiz Ankara-Istanbul güzergahinda ve içinden Uluslararasi D-100 Karayolu ve güney kismindan da TEM otoyolu geçmektedir.
40 derece 29 dakika ve 32 derece 37 dakika dogu boylamlariyla, 40 Derece 15 dakika ve 41 derece 05 dakika kuzey enlemleri arasinda yer alir. Baskent Ankara'ya 150 km .-Istanbul'a 305 km . mesafededir. Kuzeyinde Mengen Ilçesi 23 km ., dogusunda Gerede Ilçesi 15 km ., güneyinde bulunan Dörtdivan Ilçesi 9 km . Göynük Ilçesi 137, Kibriscik Ilçesi 100 km ., Mudurnu Ilçesi 89 km ., Seben Ilçesi 89 km . uzakliktadir.
Yüzölçümü 22500 hektar olan Yeniçaga yerlesim merkezi olarak bir dag eteginin düzlügüne kurulmus, etrafi küçük tepelerle çevrili bir ilçedir. Ilçemizin rakimi 1000 m olup Yerlesim merkezine bitisik yaklasik 400 hektarlik bir göl mevcuttur. Jeolojik açidan deprem bölgesinde yer alan ilçemiz fay hatti üzerindedir. Ekilebilir zirai alani sinirli olup, toprak; kil, silt ve çakildan olusmaktadir. Ilçemizin bitki örtüsünü ormanlik alanlar ve kismen yetismis agaçlar olusturmaktadir. Tipik kara ikliminin sürdügü ilçemizde kis mevsimleri oldukça soguk ve yagisli, yaz mevsimleri de sicak ve kurak geçmektedir.
Kaynak: yenicaga.gov.tr